ALİ ÖZALP
1924 Doğumlu Osman Efendinin oğlu Halil Özalp’ın ilk çocuğudur.
İlk Okulu köyümüzde bitirmiştir. Kayseri Pazarören Köy Enstitüsü öğretime açıldığında oraya girerek 1943-1944 öğretim yılı sonunda mezun olup öğretmen hüviyetini kazanmıştır.
Babamı anlatmak öyle birkaç sayfaya sığacak kadar az değil onu anlatabilmem için kitaplar yazmam gerekli.
Babamın o bölgede yapmış olduğu çalışmalar yetiştirdiği öğrenciler okullar arası yarışmalardaki başarıları ve yapmış oldukları piyes ve gösteriler ile ünü Şarkışla ilçesinin dışına taşarak çevreye yayılmıştır.
Köyümüzden sürgün ettiren ağalarda bunu duymuşlar ve bu sefer yalvararak babamı köye getirmişlerdir.
Köyümüz artık Kasaba olmuş ve Belediye ile yönetilmektedir. Babamın köye yapmış olduğu hizmetleri anlatmayla bitirmek mümkün değil.1961 yılında ilkokulun bitirilmesi, okulun ve bahçesinin yapımında da bizzat çalışması, orta okulun açılması için yapmış olduğu çalışmalar ve sonunda açtırdığı,
Herkesçe bilinen hizmetleridir.1960-1963 yıllarında Belediye Başkanlığı da yapmıştır Köyün içme suyunun getirilmesi, yolların yapılması karakolun altından başlanarak mezarlığa kadar yola taş döşenmesi ve daha birçok hizmet hep onun zamanında yapılmıştır_–.Köyde okuma yazma oranı babamın baş öğretmenliği sırasında yükselmiştir, ben çok iyi hatırlıyorum okulların açıldığında tüm öğrenciler sıraya geçer köyü marşlarla dolaşarak öğrenci toplardık. O bayramlarda köy meydanında kürsüden yapmış olduğu konuşmalarla bu günleri anlatıyordu adeta.
Babamın hizmetlerini saymakla bitirmek mümkün değildir 1969 yılında Sivas merkeze tayini çıkmıştır orada da aynı başarılı öğretmenliğini göstermiştir orada görevini sürdürürken yazın köye geldiğimizde Almanya da çalışan ve çoğu öğrencileri olan Almancılar diyeyim yalvardılar Hocam ne olur emekli ol bizi gavurun elinden kurtar Çepni Gücü Yem Fabrikasını kur diye adeta yalvardılar babam ısrarlara dayanamadı 1974 yılında canı kadar sevdiği öğretmenlikten emekli oldu ve fabrikayı kurmak için işe koyuldu. Elinden gelen her türlü çalışmayı yaptı tek çalışanların parası boşa gitmesin diye Ankara ya geldiğinde otellerde kalmadı lokantalarda yemek yemedi ablamın evinde yattı kalktı orada yedi başkaları gibi lüks otellerde kalıp lüks lokantalarda yiyip harcırah almadı, ben çok iyi hatırlıyorum geceleri uykuları kaçardı kalkar hesap kitap yapardı, fabrikaya giderken fabrikanın arabasını çağırmaz o yöne giden traktörlerle giderdi.
Her hizmette başarılı olduğu gibi o işi de başardı ve fabrikayı kurdu çalıştırdı faaliyete geçirdi. Ama sonuç o kadar çalışmanın karşılığı bir sürü dedi kodu iftira ile teslim alanlar fabrikayı başkalarına teslim ettiler.
Bu işi de teslim ettikten sonra yukarıda fotoğrafını sunduğum evimizin alt katındaki bir odayı ATATÜRK resimleri ile düzenleyerek müze haline getirmiştir. Burada bulunan ziyaretçi defterine gelenler duygularını yazarak bildirmişlerdir. Ziyaretçiler arasında Sivas Valileri, Kaymakamlar, şimdiki Osmaniye Valisi Celalettin Cerrah öğretmenler öğrenciler yazmışlardır. Kayseri den Bölge Asayiş Komutanı Tuğgeneral ziyarete geldiğinde odayı görünce ağlamış ve hocam ben şimdi çok duygulandım bir şey yazamam gidince ben yazar gönderirim der babamı kutlayıp Kayseri’ye davet ederek ayrılır, resimde de görüldüğü gibi sağ köşede çerçeveli yazıyı gönderir. Aynı şekilde Alay Komutanı Albay da yazarak duygularını bildirmişlerdir. Rahmetli babamı her arayışımda bir isteğinin olup olmadığını sorardım oğlum biraz ATATÜRK rozeti gönder derdi abartısız söylüyorum 500 e yakın rozet göndermişimdir, kendisinin aldığı hariç.
Köyümüzdeki Lisenin önüne kendi parasıyla ATATÜRK büstü yaptırmıştır onu da ben Ankara dan gönderdim. Bir adette ilkokulun önüne gönderdim Osman Akdağ hocam yaptırdı. Babam Salı günleri Gemerek e gider orada lisede derslere girer ATATÜRK hakkında konferans verirmiş. Lisenin Müdürü bizim köye geldiğinde lisenin önündeki Atatürk büstünü görür ve babama hocam kasabanın lisesinde Atatürk büstü var Kazanın lisesinde büst yok diyerek babamdan yardım ister, Babam beni aradı oğlum durum böyle, bir büst de oraya aldım ambalajladım Sivas a giden otobüslere vererek Cinpolat tesislerine bıraktırdım oradan alıp Gemerek lisesinin önüne de yaptılar. Aynı Müdürün ataması Ankara Etimesgut ta bir liseye çıktı Babam Ankara ya geldiğinde ziyaretine gittiği , beraberce derse girerler babam yine Atatürk hakkında öğrencilere bir konferans verir zil çalar ve öğretmenler odasında çay içerken bir kız öğrenci ağlayarak öğretmenler odasına girer ve hiç kimse bize ATATÜRK ü böyle anlatmadı diyerek babama sarılır ve ellerinden öper.
Babamın anıları nı anlatmakla bitiremeyeceğimi yukarıda belirtmiştim; son bir anısını anlatıp yazıma son vereceğim, Ankara da Hacettepe Hastanesinde yatmakta olan Haydar Demirel ağabeyi ziyarete gittiğinde salonda beklerken yanını badem bıyıklı yobaz tipli iki kişi yaklaşır ve babamın yakasında takılı büyük Atatürk rozeti ve altında takılı bulunan Cumhuriyetin 75.yılını gösteren rozete bakarak güya dalga geçerler kendi akıllarınca amca gazi herhalde derler amca, hangi savaştan gazisin diye sorarlar, Babam yüzlerine şöyle bir bakar ve ben emekli öğretmenim 30 yıl cehaletle savaştım, savaşım hala devam ediyor diyerek cevap verir ve o iki kişi yanından hemen uzaklaşırlar.
Babam gerçekten cehaletle savaştı yüzlerce öğrenci yetiştirdi binlerce kişi ile mücadele etti çalıştı uğraştı Devlet işini kendi işinden önce gördü, hiçbir zaman yaptığı işten kendisine menfaat sağlamadı.
Babam gerçekten iyi bir öğretmendi, yazımı sonlandırırken KÖY ENSTİTÜLERİNİ kapatanları lanetliyorum. O Okullar kapatılmasaydı Türkiye bugün bu hale gelmezdi.
ALİ ÖZALP: 1960 – 1963
Bu dönem Türkiye genelinde seçilmişlerin yerine atanmışların yönetime başladığı dönemdir. 1960 ihtilali olmuş ve kasabamıza da Ali Özalp belediye başkanı olarak atanmıştır. Çepni’de ki eğitimin gelişmişliğinde en büyük etkiye sahip Ali Özalp öğretmenimiz seçilmiş belediye başkanı gibi hizmet etmiştir. İlkokul bitirilmiş (1961), ortaokul inşaatına başlanmıştır. Yol ve içme suyu çalışmaları da önemlidir.
Evini Atatürk?ün resimlerinin yer aldığı müzeye çevirdi
20 Ağustos 2007 Pazartesi 16:24
Sivas?ta emekli bir öğretmen, Atatürk resimlerinden oluşturduğu koleksiyonunu dokuz yıldır evinde sergiliyor.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yüzlerce resimlerinin bulunduğu sergi, çevre köy ve illerden gelen binlerce ziyaretçisini ağırlamış. Sergiyi gezmeye gelen ziyaretçiler, evde bulunan ziyaretçi defterine de, sergi hakkındaki görüşlerini yazabiliyorlar.
Sivas’ın Gemerek ilçesine bağlı Çepni beldesinde yaşayan 83 yaşındaki Ali Özalp isimli emekli öğretmen, öğretmenlik yıllarında Atatürk resimlerinden oluşturduğu resim koleksiyonunu evinde sergilemeye karar vermiş. Atatürk’ü çok sevdiğini dile getiren Ali Özalp, her gün akşam yatarken ve sabah katlığında, yatağının başucunda bulunan Atatürk’ün yazdığı Gençliğe Hitabeyi okuduğunu söylüyor.
Ali Özalp bu resim sergisini açmasının sebebini ise şöyle özetliyor: “Atatürk öldüğünde ben ilkokul 5. sınıfa gidiyordum. İki tane jandarma sınıfımıza girerek öğretmenimizi dışarı çağırdı ve öğretmenimiz tekrar sınıfa geldiğinde ağlayarak Atatürk’ün öldüğünü bize söyledi. Daha sonra Atatürk için okulumuzda bir tören düzenlendi. O törende M. Kemal Atatürk’ü daha yakından tanımaya karar verdim ve öğretmenlik yıllarımda da O’nun ilke ve inkılâplarını öğrencilerime aktardım.”
Atatürk ile ilgili eline geçen bütün resim ve posterlerini biriktirdiğini söyleyen Ali Özalp, emekli olduktan sonra resim koleksiyonunu Gemerek ve beldelerindeki resmi kurumlarda sergilemeye karar vermiş. En son biriktiriği resimleri dokuz yıldır evinde sergilemeye karar veren Özalp, Sivas’tan ve çevre illerden birçok devlet büyüklerinin ve askeri erkânın sergisini ziyarette bulunduklarını söylüyor. Ali Özalp, ziyaretçilerin görüş ve sergi hakkındaki düşündüklerini, sergi odasında bulundurduğu ziyaretçi defterine yazdırmayı da ihmal etmiyor.
9 yıldır evinin bir odasını resim sergisi için kullanan Ali Özalp, çocuklarına da ömürleri boyunca serginin açık kalmasını vasiyet etmiş. Beldede başöğretmen kimliğiyle de tanınan Ali Özalp, Çepni’nin de ilk öğretmeni. Resmi bayramlarda kürsüden halen şiir ve Atatürk’ün hayatını anlattığını söyleyen Ali Özalp’in gençlere birde tavsiyesi var. Özalp gençlere, Atatürk’ün Gençliğe Hitabesini yüzünden değil, anlayarak okumalarını tavsiye ediyor.
(HABER.COM)
SİVASIM
Çıksam Kalem’e seyretsem seni
Doyamam sana güzel Sivasım
Kim yaptı Kale’ni kim kurdu seni
Tarihin çok eski bilemem Sivasım
Kurtuluş savaşında sen bir hisardan
Mustafa Kemal’e sadık bir yardın
Milli Misak ile sen karar verdin
Cumhuriyet temelini atmaya Sivasım
Bol suyun var bayırdır yerin
Her köşende dolu tarihi eserin
Temizdir havan rüzgarın serin
Şehirler içinde yayla Sivasım
Kale gibi duruyor Sivas Lisesi
İçinde çınlıyor Atamın sesi
Durmadan çalışan Cer Atölyesi
Lokomotif vagonlar yapan Sivasım
Sanat Lisesi, Öğretmen Okulu
Çalışır gençlerin kafası kolu
Cezaevi dokur güzel halı
Halısı iklimi şanlı Sivasım
Ulu Cami ile Çifte Minare
Timur tarafından edilmiş harabe
Yeniden başladın onları sen de imara
Turistik yerlerin çoktur Sivasım
Kadı Burhanettin korudu seni
Türktür Timur ama derindir kini
Ala düşürtüp öldürttü onu
Kahramanını yitiren Sivasım
Buruciyenle bir de Gökmedrese
İlim kültür aşıladı herkese
Timur ki samanla boyamıştı ise
Onları yeniden silen Sivasım
Beş ortaokulu üç tane lisesi
Eksiktir ah bir üniversitesi
O da yapılacaktır duyuldu sesi
İlim irfan dolu benim Sivasım
Durmaz çalışır Çimento Fabrikası
İşlenir Merakümün toprağı taşı
Yazları kuraktır çok soğuk kışı
İklimin de başka Sivasım
Onbir ilçen var biri de Gürün
Suyu boldur çok verir ürün
Sivasın bağlarını orada görün
Türkülere karışan ünlü Sivasım
Yıldızeli Zara bir de İmranlı
Koyulhisar’ın ormanları şanlı
Kızıldağ, Tecer, Karababa dumanlı
Ünlü dağların var senin Sivasım
Ünlüdür Bedutun Şarkışla Ovası
Güzeldir kilimleri hastır boyası
Uzunyaylalar arap tayın yuvası
Her alanda ünlüdür benim Sivasım
Gemerek ilçesi kültür kalesi
Altı ilkokulu var üçte lisesi
Her tarlasında bir motor sesi
Durmadan çalışır inan Sivasım
Suşehrinin bülbülleri ötüşür
Hafik Kangal’da buydayın yetişir
Kızılırmağın Karadenize bitişir
Irmağın çayların boldur Sivasım
Divriğin dağlık kayalık yeri
Dağlarında boldur demir cevheri
Elel verip çalışalım hemşehri
Geliştirelim seni benim Sivasım
Özalpım burda kes artık sözünü
Al ozan eline sende sazını
Görün halaylarda erkekle kızını
Folklörün ozanın boldur Sivasım
ALİ ÖZALP
1971