CEMİLAĞIL (Camili Ağıl)
Hamzalı dediğimiz bölge kasabamızın kuzeydoğusunda, Çepni ile Keklicek arasında yer almaktadır. Kasabamızın en büyük bölgelerinden biridir.
Casminin bulunduğu konum
Yıkılmış konutlardan geriye kalan taş yığınları.
Hamzalı ve Gofatmalı (Go Fatmalı) adı ile anılan mevkilerde zamanın yerleşik Türkmen Boylarının harabelerini görmek mümkündür. Evlerin yerlerini belirleyen taş yığınları, yatık veya toprağa gömülü mezar taşları günümüze kadar gelmiş kalıntılardır.
Mezarlık
Günümüzde de bu mevkilerin adları oraya yerleşmiş, o bölgeyi kendine yurt – konak yeri olarak seçmiş olan boyların adları ile anılmaktadır. (Araştırmamızın ‘’Çepni Mevkileri’’ bölümüne bakılırsa mevki adlarının görürsünüz. Bölge adları daha geniş alanı kapsadığından, biz oraya daha belirgin olması için mevki adlarını yazdık.)
Hamzalı ve Gofatmalı (Hamza ve Fatma) kardeştirler. Hamza Kızılırmak’ın batısını Fatma ise doğusunu yurt tutar. İki kardeşinde geçim kaynağı diğer obalar gibi hayvancılıktır.
Fatma’nın yerleştiği yer bölge olarak’’Gofatmalı’’ geçse de yerleşmiş olduğu mevki tam olarak bilinmemekle beraber, Hamza’nın yerleştiği mevki; resimlerde görülen kalıntıların bulunduğu ‘’Hamzalı’’ olarak adlandırılan bölgedir. Bugün hala ören -harabe olarak varlığını koruyan caminin varlığı bu obanın yerleşim merkezinin orası olduğunun kanıtıdır. Camilerin, ibadet mekanlarının genelde yerleşim yerlerinin merkezine yapılması bu ihtimali destekleyen kanıttır.
Ne zaman yapıldığına dair herhangi bir yazı veya işaret yok. Burada da konar-göçer kültürünün temeli olan şifahi anlatımlarına (rivayetlere) dayanarak en güçlü olasılığı dile getiriyoruz.
Mihrap ve duvarları hala güzel bir taş işçiliği örneği olarak günümüze kadar gelmiştir. Yaklaşık elli metrekare büyüklündedir. Tavan – çatı ardıç direkler üzerine yine ardıç taşıyıcılarla inşa edilmiştir. Üst kotu çevre yüzey kotu ile hemen hemen de aynıdır.
Günümüze kadar gelmiş; zamana ve doğanın bundan da öte insanoğlunun acımasızlığına, dört ardıç direğe dayanarak direnmiş olan bu camide kimlerin alın teri var, kimlerin el emeği var, duvarlarında kimlerin omuz, toprağında diz-ayak izleri var…
Toplumsal savrulmanın temel sebeplerinden biri, hatta en önemlisi; toplumun kendine has, çevresinden ayrıcalıklı kılan tarihi hafızasının silinmesidir. Kasabanın coğrafi sınırları içerisinde (bölgesinde) bulunan bu ve benzeri kalıntılar Çepni’nin gerçek kimliğini ve zaman içerisinde bugünkü yerleşim yerine gelişinin evrelerini gösterir. Bugün, artı ve eksiklikleri ile bizi farklı kılan her özellik ve değer, bugün basit bir cami görüntüsü veren bu kalıntıların dünyasında gizlidir. Yani, ‘’toplumsal hafıza’’ dediğimiz o değerler manzumesi bunun gibi kalıntıların veya kilise gibi hala ayakta olan eserlerin gizemlerinde saklıdır.
Bu dünyanın içine girip bizi biz yapan değerlerimizi ortaya çıkarmak ve gelecek kuşaklara vicdani bir sorumluluk içerisinde aktarmak zorundayız.
Emsalettin temel
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.