HALİL TATAROĞLU
1898 doğumlu olup, Mustafa Efendi’nin oğludur. Dedesi Kızıl Sakallı Müftü Sadık Efendi’dir. Sadık Efendi Mısırda Kahire’de bulunan El-Ezher Ünüversitesinde ilahiyat okumuştur.
Halil Tataroğlu Kayseri’de Rüştüye (ortaokul derecesinde Osmanlı okulu) okumuş, Arapça ve Farsça eğitimi almıştır.
Kurtuluş savaşına katılmış ve dört yılı cephede geçmiş, istiklal madalyası sahibidir. Savaştan sonra köye dönmüştür.
Köyde canlı hayvan alım ve satımıyla uğraşmıştır. Ticaretin yanısıra köyün sorunlarıylada uğraşarak kasaba olunmasında en büyük katkıyı vermiştir.
Halkın güven ve sevgisini kazanarak 1953’de muhtarlığa seçilmiş, arkasından köy kasaba olunca da 1954′ yapılan referandum da doğrudan belediye başkanlığnı üstlenmiştir.
Kasabanın ilk belediye başkanıdır. Belediyeye ilk kamyonu o almıştır.
Çevrede kamyon yoktur ve amacı nakliye ile yeni ve bütçesi olmayan belediyeye ekonomik girdi sağlamaktır. Kamyonla Adana’dan pamuk küsbesi getirerek belediye adına satmıştır.
Ticareti iyi bildiğinden, yeni kurulan kasabanın ticari ve etik kurallarının belirlenmesinde ahlaki değerler diyebileceğimiz örnekler sunmuştur.
Belediye bütçesinden harcamaları asgariye indirmiş, çoğu zamanda kendi ticari kazancından bu harcamaları karşılamıştır.
Kamyonla yolculuklarında gidilen yerlerde otellerde değil şoför mahallinde yatmışlar, lokantalarda değil; üzüm, peynir yiyerek; ama kendi paralarıyla, belediye bütçesini ayakta tutmuşlardır.
Ve seçim zamanı gelmiştir, yıl 1955.
Halil Tataroğlu yine örnek bir tavır sergilemiş, yerini siyasi bir şartla başkasına devretmiştir, aday olmamıştır. Nedir bu siyasi şart ? Kendisi Demokrat Partilidir ve aday olmak isteyen Zühtü Yücel ise Cumhuriyet Halk Partilidir. Kendisi konsa kesin kazanacaktır fakat Zühtü Yücel’de başkanlığa adaydır. O günlerin Demokrat Parti ve CHP kavgasının kasabada başlangıcı olacaktır ki buda halkı bölecektir. Durum Adnan Menderes’e intikal ettirilir. Menderes, Zühtü Yücelin Demokrat Partiye geçmesi haline Halil Tataroğlu’nun aday olmayacağını söyler ve seçimlerde böyle gelişir. Zühtü Yücel artık Demokrat Partilidir ve belediye başkanı olmuştur.
Partide ve saygınlık kazanan Halil Tataroğlu’na Menderes Sivas milletvekilliği teklif etmiştir fakat o kabul etmemiştir.
Belediye başkanlığı sırasında Sivas valisi kasabayı ziyaret etmiştir. Vali belediyeye girince, gider başkan koltuğuna oturur. Bunu gören Halil Tataroğlu Valiye, ” Sayın vali orası belediye başkanının yeridir, biz gelip sizin koltuğunuza oturuyormuyuz” diye tepkisini gösterir. Artık vali ne demişse, valiye ” Siz Sivas Valisi olabilirsiniz ama Çepni Belediye Başkanı asla olamazsınız” demiştir.
Halil Tataroğlu aynı zamanda çok yardımseverdir. Yardımlarında gizliliği önemsemiş adının kesinlikle verilmesini istememiştir. İsmi bilinen bir vatandaşın öküzü ölür, ona bir öküz gönderir fakat vatandaş ondan geldiğini bilmez. Fakirlerin veresiye alişverişlerinin kapatılması gibi kazancının önemli kısmınıda halkla paylaşmayı bilmiştir.
1955-1960 yıllarında Sivas ve Kayseri’nin en zenginleri arasındadır fakat buna rağmen kasabayı terk etmemiştir.
1949 da kendi kefaleti ile ilk traktörü getirmiştir. Fiyatı o zamanın parası ile 5000 liradır. Yalnız sürecek vatandaş yoktur. Şoför olarak Kızılcakışla’dan Tahir Efendiyi getittirir.
Makinalı tarıma geçişte de bencil davranmamıştır, ileri görüşlülüğünü ve insanını nasıl sevdiğini göstermiştir. Bütün tarlalarını Ziraat Bankasına ipotek ettirerek isteyen Çepnilinin traktör almasını sağlamıştır.
Halil Tataroğlu halk arasında ” Halil Ağa, Halil Efendi” gibi adlarla anılır. Bir insanın ” Ağa” ve ” Efendi” ünvanlrını kazanması çok önemlidir.
Nüktecidir de. Birgün Deli Tahir (Allah rahmet etsin Tahirağa’da çok nükteci ve kasabamızın belirli şahsiyetlerindendi ) arka cebinde rakısı ile Halil Efendiye ” Gel bugün beraber içelim ” der. Halil Efendi cevap olarak ”Ben içsem senin gibi olmak içerim, peki sen kimin gibi olmak için içiyorsun der.
Ve bugün bu değerli Çepnili’nin sekiz kız, üç erkek çocuğu, otuzun üzerinde de torunu vardır.
Torunlarından üçü profösördür.
17 Aralık 1977 yılında vefat eden Halil Tataroğlu her yönüyle örnek alınması gereken bir kişilikti. Ticaretinde olsun, idareciliğinde olsun söylemleriyle, pratiği ile günümüzde bile anlatılır ve örnek olarak sunulur. Tarihsel zor dönemlerde dahi kasabada Ermeni, Türk, Alevi, Sunni gibi ayrımlara girmemiş; herkesi korumuş ve kollamış dürüst bir insandı.
Kabri kasabamızda aile mezarlığındadır.
İnsanları yaşatan geride bıraktıkları ahlaki değerlerdir… Halil Ağa böyle bir Çepniliydi…
(Barlas Tataroğlu’na babası Halil Tataroğlu’nu tanıtmada katkılarından dolayı teşekkür ederiz.)